Cumartesi, Temmuz 11

belki acınası


Şarkı sözlerini fazla ciddiye alan, uyumadan önce kanalizasyon hendeklerinde çürüyen çiçekleri düşünen ancak sigarasını saksılarda söndüren, bu dünya için fazla kayıtsız bir kızım. Kocaman bir barda eğlenen kalabalık gibi etrafımda insanlar; bense onlardan bağımsız, dışarıda bir sokak lambasına ısrarla çarpıp duran bir sinek bozuntusuyum, oraya mahkum. Vazgeçemeyeceği hiçbir hayali olmayan, zaten bir hayalinin peşinden koşacak ne gücü ne isteği olan bir sinek. Hayatı sokak lambalarından ibaret, belki acınası ama kesinlikle el uzatılmaması gereken zararlı bir mahluk. Bana uzanan her elin en kan dolu noktasını gözüme kestirip emmek, zehrimi ona bulaştırmak için fırsat kollarım. Ve biri çakmakla kanatlarımı yakana kadar etraftakilerin sinirini bozmaktan başka bir işe yaramayan anlamsız vızıltılarıma devam etmek zorundayım. En azından bunu yapmalıyım; bundan vazgeçtiğim gün o sokak lambasından, şarkı sözlerinden, çürüyen çiçeklerden, önsözlerini atlayarak geçtiğim o çok ünlü olmayan kitaplarımdan vazgeçtiğim gün olacak; o gün yanan bir sigaraya kendi kanatlarımla konacağım ve o güne kadar da yakaladığım bütün sinekleri kanatlarından asacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder